Hayvanlardan İnsana Geçen Hastalıklar (Zoonoz Hastalıklar)

İnsanlarla hayvanların birlikte yaşaması ve hayvanların ürünlerinden yararlanılması insanoğlunun varlığı ile başlayan ve sonsuza kadar devam edecek olan bir durumdur. İnsanların önemli bir amacını da daima güvenilir ve yeterli gıdaya ulaşma isteği oluşturmuştur. Özellikle bitkisel gıdalara göre vücudun yararlanma ve değerlendirme düzeyinin daha fazla olduğu hayvansal gıdalar, bedenen ve zekâ yönünden daha gelişmiş bir toplum oluşturulmasının esaslarındandır.

Bütün bunların sonucu olarak insanlar, hayvanlarda görülen hastalıklarla –ki bunlar zoonoz hastalıklar olarak bilinir- karşı karşıya gelmiş ve bu durum, alandaki koruyucu hekimliğin ve bu meyanda da veteriner halk sağlığının önemini bir kez daha akla getirmiştir.

Bugün için Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından 200’ler civarında bir zoonoz hastalığın varlığından bahsedilmekle birlikte, değişik zamanlarda bu hastalıklara yenileri eklenerek bu sayı sürekli olarak artmakta ve dünya kamuoyu zoonoz karakterli önemli halk sağlığı problemleri ile karşı karşıya gelmektedir. Önümüzdeki yıllarda da zoonoz kökenli hastalıkların, son yıllarda olduğu gibi yeni hastalıklar eklenerek artacağı da ilgilileri tarafından ifade edilen bilgiler arasındadır.

Ülkemiz açısından önemli halk sağlığı problemi olan gıda kaynaklı zoonozlardan bazıları bruselloz, salmonelloz, tüberküloz, şarbon, toksoplazmoz, sarkosistoz ve tenyoz gibi hastalıklardır. Son zamanlarda bunlara, Trichinella ismiyle bilinen ve bu soya bağlı parazit türlerince meydana getirilen, başta domuz etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi neticesinde bulaşan bir parazitin yol açtığı trişinelloz hastalığı da eklenmiştir. Söz konusu hastalık ülkemiz için bir halk sağlığı problemi değilken, birtakım kişilerin sorumsuz davranışları ve yanlış bir beslenme anlayışı sonucunda bu hastalık, sınırlı bir alanda da olsa bir problem olarak ortaya çıkmıştır. Bu tür sorumsuzlukların ve yanlış beslenme alışkanlıklarının devamı halinde, domuzlardan sadece trişinelloz değil, tenyoz , sistiserkoz , sarkosistoz ve toksoplazmoz gibi önemli parazit hastalıklarının geçebileceği de bilinmelidir.

Zoonoz hastalıklar, halk sağlığı açısından önemli olmakla birlikte, çok basit birtakım korunma önlemlerinin uygulanması sonucunda bu hastalıklardan bir çoğunun da önüne geçilebilmesi mümkündür. Örneğin, etlerin çiğ veya az pişmiş olarak yenmemesi ile yukarıda belirtilen bir çok hastalığın; sütlerin çiğ veya az pişirilmiş olarak içilmeyip, iyice karıştırılarak kaynatılması veya pastörize edilerek içilmesi veya klâsik usuller yerine, gelişmiş teknolojik yöntemlerle elde edilen et, süt veya bunlara ait ürünlerin tüketilmesi önemli bazı halk sağlığı probleminin ortaya çıkmasına engel olacaktır.

Bunların yanı sıra, ilgililerin denetim hizmetlerini yeterli ve sürekli olarak yerine getirmesi, halkın ise yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerekmektedir. üketiciler, hayvansal gıdaları satın alırken ve tüketirken son derece dikkatli olmalıdır. Özellikle çiftlikten sofraya kadar geçen süreçte veteriner hekim denetiminden geçmemiş ürünler, ciddi sağlık riskleri barındırabilir. Resmi damgası bulunmayan etler ile kaynağı belirsiz süt ve süt ürünlerinden kesinlikle uzak durulmalıdır. Sadece ucuz olduğu için tercih edilen hayvansal gıdalar, gıda güvenliği açısından büyük tehlike oluşturabilir.

Sağlığınızı korumak için güvenilir ve kontrol edilmiş ürünleri tercih edin; kaynağı belirsiz veya denetimsiz ürünleri sofranıza taşımayın. Güvenilir olmayan ve kaynağı belirsiz hayvansal ürünleri tüketmektense, sağlık problemi oluşturmayacak, kaynağı belli ve temin edilmesi hem kolay hem de daha ucuz olan diğer gıdaların tüketilmesi daha çok akılcı olmaktadır.

Sonuç olarak, insanların hayvansal gıdalara olan talebi sürekli olarak devam edeceğinden zoonoz hastalıklarla her zaman karşı karşıya kalınabileceği kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak, bu durumun, bilgiye ulaşımın oldukça kolaylaştığı zamanımızda bir kader olmadığı, yeterli bilgi ve bilinçle zoonoz ve gıda kaynaklı bir çok problemin üstesinden gelinebileceğinin de bilinmesi icap etmektedir.

DİKKAT ! Bu yazıda verilen bilgiler sadece tavsiye veya bilgilendirme amaçlıdır. Hiç bir zaman bir veteriner hekimi tavsiyesi niteliği taşımaz, veteriner hekimi tavsiyesi yerine geçemez. Site içeriğinin tümü, her ne kadar özenle seçilmiş bilgilerden oluşsa da, site tasarımcısı, bilgi kaynakları, proje sorumlusu, editörler ve sitenin hazırlanması ve yayınında görev almış diğer tüm kişiler olarak, içeriğimizdeki bilgilerin kesin olarak doğru olduğunu iddia etmiyor, bir bölümü ya da tümü yanlış veya hatalı olabilecek içerik için kesinlikle sorumluluk kabul etmiyoruz. Evcil hayvanınızın sağlığı için, kesinlikle bir veteriner kliniğine giderek, veteriner hekiminden tavsiye ve bilgi almanız gerektiğini önemle hatırlatıyoruz. Gerek içerik sağlayıcımız, gerekse bizler, bu sitede verilen bilgilerin kullanımı sonucunda doğabilecek her türlü olumsuzluğun sorumluluğunu açıkça reddediyor, her ne şekilde olursa olsun, bu siteye giren herkesin, bu uyarıyı okumuş olduğunu kabul ediyoruz.

Hayvanlar Hakkında Diğer Konular

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir



İlgili Makaleler

Başa dön tuşu