Kedilerde kısırlaştırma ve kısırlaştırma sonrası ortaya çıkan bozukluklar

Yavru kediler 5-8 aylıkken cinsel olgunluğa ulaşır. Bu yaşlarda hamile kalma ve doğurma ihtimali vardır. Birçok kedi sahibi, kedisinin çiftleşmesini istemez ya da buna vakit ayıramaz. Üstelik, sahiplendirilmeyi bekleyen onlarca yavru kedi varken, kimse bu duruma yenilerini eklemek istemez. Kısırlaştırma (erkek veye dişi), sadece istenmeyen gebelikleri önlemekle kalmaz, ergenlikle gelen arzu edilmeyen davranışların da önüne geçer (erkek kedilerin eve kokulu idrar bırakması gibi) ve bazı hastalıklara yakalanma riskini ortadan kaldırır.

Kedinizin cinsiyetini biliyor musunuz?

Yavru kedilerin cinsiyeti hakkında bu kadar çok hata yapılması şaşırtıcıdır. Aylarca kızım kızım diye sevdiğiniz kedi bir de bakarsınız ki erkek. En iyisi veterinere sormaktır. Cinsiyet tayini için kedinizin kuyruğunu kaldırıp genital bölgeye bakın. Anüsün yaklaşık 1 cm altında bir nokta gibi penisi görürseniz bu demektir ki kediniz erkek. Anüs ve penis iki nokta üstüste işareti gibi durur. Kediniz dişi ise bir i harfi görmeniz gerekir. İ’nin noktası anüs, çizgisi vulvadır.

Dişi kedinin kısırlaştırılması

Geçmişte, her dişi kedinin kısırlaştırılmadan önce, mutlaka bir kez hamile kalması gerktiğine inanılırdı. Bu tamamen gereksizdir ve kedinize bir faydası dokunmaz. Bu yüzden dişi kedilerin cinsel olgunluğa ulaşmadan önce kısırlaştırılması önerilir. Kedinizin cinsel faaliyetleri bir kez başlayınca, kediniz durmadan kızgınlık gösterir. Yani evin içinde bağırıp çağıracak, yerlerde yuvarlanacak ve buna benzer huzursuz davranışlar sergileyecektir. Bu durum yaklaşık her 3 haftada bir tekrarlanır ve kedinizin bağırmaları sizi çileden çıkaracak hale gelir. Bu durumu bastırmak için bazı ilaçlar kullanılabilir ama bunların yan etkileri vardır ve uzun süre kullanılmaları önerilmez. Eğer kedinizden yavru almak için çok özel bir nedeniniz yoksa, onu kısırlaştırın.

Böylece istenmeyen davranışların ve gebeliklerin önüne geçersiniz. Ayrıca genital (dişi üreme organları) hastalıkların da önüne geçmiş olursunuz. Rahim iltihabı (pyometra), rahim kanseri, yumurtalık (ovarium) kisti vb. gibi.

Kısırlaştırma ameliyatı genel anestezi altında yapılır. Karında ya da karnın yan tarafında yapılan küçük bir kesi (ensizyon) vasıtasıyla her iki yumurtalık ve rahim alınır. Bu bölgedeki tüyler ameliyattan önce traş edilir. Kedinizin bu ameliyata girmeden önce 1 gece aç kalması gerekir. Ameliyat sonrası aynı gün kedinizi eve götürebilirsiniz. Derideki dikişler 7-10 gün sonra alınır.

Erkek kedinin kısırlaştırılması

Erkek kedinin kısırlaştırılması, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi açısından, en az dişi kedinin kısırlaştırılması kadar önemlidir. Erkek kediler doğal olarak, gezintiye çıkmaya ve diğer kedilerle kapışmaya bayılır. Bu arada her yeri idrarlarıyla imzalamayı ihmal etmezler. Bu tür saldırgan davranışlar, erkek kedilerin bazı hastalıklara maruz kalma riskini arttırır. Örneğin FIV (kedilerin AIDS’i) ve kedilerin lösemi hastalığı (Feline Leucemia) gibi… Çünkü her iki hastalık da ısırmayla bulaşır (Kuduzu da unutmayalım!).

Erkek kedilerin kısırlaştırma ameliyatı da genel anestezi altında yapılır. Testis derisine yapılan iki küçük kesi vasıtasıyla testisler alınır. Bu kesiler çok küçük olduğundan dikiş konmaz. Ameliyat edilecek kedinin 1 gece önceden aç kalması gerekir. Kediniz aynı gün ameliyattan sonra eve geri dönebilir.

Ameliyat sonrası bakım

Erkek kedilerin ameliyattan sonra iyileşme süresi dişilere göre daha kısadır. Belki birkaç saat bitkinlikleri olabilir ama ertesi gün genellikle canlanır ve yemek yemeye başlarlar. Kedinizi 1-2 gün kendi halinda bırakmak iyi olur. Bununla birlikte kediniz ameliyat sonrasında alışılmadık bir şekilde sessiz duruyorsa, kusuyorsa, vücudunu soğuk hissediyorsanız mutlaka veterinerinize haber verin. Ameliyat yaralarını ve dikişlerini kurcalıyor, ısırıyor, tırmalıyorsa yine veterinerinize haber verin. Bu durumda kedinize bir elbise giydirmeniz veya koruyucu bir yakalık takmanız gerekebilir.

Kısırlaştırılan kediler kilo almaya eğilimli olabilir. Bu nedenle kedinizin tükettiği mama miktarını yeniden ayarlamanız ya da veterinerinizin uygun gördüğü bir diyet mama kullanmanız gerekebilir.

Kısırlaştırma yaşı

Kedinizin kısırlaştırılması her yaşta mümkün olsa da, veterinerler genellikle 4 ila 6 aylıkken yapılmasını tavsiye eder. Eğer daha sonra kısırlaştırırsanız bazı davranışlar alışkanlık halini almış olacağından bunlardan kolay kolay vazgeçmez. Bazı veterinerler sırf bu yüzden yavru kedileri 2-3 aylıkken kısırlaştırmaktan yanalar ki, erken yaşta kısırlaştırmanın kedinizin sağlığı açısından hiçbir sakıncası yoktur.

Neden Kısırlaştırmalıyım?

Karnivorlarda kısırlaştırma ; kızgınlık dönemlerinin istenmeyen dışavurumlarından (vaginal akıntı, sık işeme, hırçınlık, mastürbasyon), başıboş hayvanlarla ilişkilerden (istenmeyen gebelikler, hastalık bulaşması) korunma amacıyla, genital kanal enfeksiyonlarında (akut metritis, pyometra vb.), çeşitli genital organ ve meme neoplazmalarında (tümörlerinde), güç doğumlara bağlı olarak uterus (rahim) dokusunun yıkıma uğradığı ve nekroze olduğu durumlarda tedavi amaçlı olarak yapılmalıdır. Ayrıca, diabetik ve epileptik hayvanların hormonal değişikliklerini önlemek amacıyla da bu operasyona başvurulmaktadır.

İlk kızgınlıktan önce uygulanan kısırlaştırma operasyonunun meme tümörleri riskini en aza indirdiği bilinmektedir. Köpeklerde pubertastan (ergenlikten) önce yapılan operasyon en kolayıdır ve olası komplikasyonları azaltır. Ancak, obesite, idrar tutamama ve vulvanın atrofisinden korunma sağlamaz. Bu nedenle operasyonun ilk kızgınlık görüldükten sonra yapılması önerilmektedir. Kızgınlıktaki hayvanların kısırlaştırılması önerilmemektedir. En uygun tarih, kızgınlıktan 3 ay sonrasıdır. Bununla birlikte, yalancı gebelikteki hayvanların kısırlaştırılmaları da uygun değildir. İstenmeyen bir gebelik söz konusu ise, 20. günde bu operasyon ile hem bu gebeliğe son verilebilir hem de hayvanın tekrar gebe kalmaması sağlanabilir.

KANAMA : Operasyon sırasında, uygun ve yeterli materyal kullanılmaması veya gevşek uygulanması sonucu, kanama oluşabilir. Kanama spermatik korda ligatür konulmasıyla kontrol edilir, bu uygun değilse steril gazlı bez kanala basınçlı bir şekilde yerleştirilir, tampon 24 saat sonra çıkarılmalıdır.

EVİSERASYON : Bağırsakların dışarı çıkması, operasyondan hemen sonra veya geç dönemde oluşabilmekte, çoğunlukla operasyonu izleyen ilk saatler içinde gerçekleşmektedir. Acil müdahale gerektirir. Operasyon sonrası hayvanın, hekim kontrolünde yeterli süre kalması gerekmektedir.

ÖDEM : Daha çok operasyon sonrası hayvanın yeterince hareket ettirilmemesi, operasyon bölgesinde biriken sıvıların yetersiz drenajı ve yara enfeksiyonlarından kaynaklanır. Uygun egzersiz, antiseptik kompresler, drenaj, antibiyotik ve diüretik (işeticiler) uygulanmasıyla giderilebilir.

TETANOZ : Kastrasyonun önemli bir komplikasyonudur. Operasyonun steril şartlarda yapılmaması sonucu oluşabilir. Antitoksin uygulanması gerekir.

KANAMA : Operasyon sırasında ve sonraki kanamalar, ilgili organların (ovarium, uterus, mezoovarium) damarlarındaki ligatürlerin gevşek atılması veya gevşemesi sonucu oluşabileceği gibi, kanın pıhtılaşma sürecindeki bozukluğa bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

EVİSERASYON : Yaranın açılması, dikiş materyalinin yetersizliği veya dikiş tekniğinin hatalı olması yanında, hayvanın dikişlerini ağzıyla açması sonucunda da şekillenebilir. Acil müdahale gerektirir. Keza, yaranın enfeksiyonu nedeniyle apse veya fistüller şekillenebilir.

OBESİTE : Karnivorlarda kısırlaştırma operasyonundan sonra hormonal dengesizlik nedeniyle obesite, az oranda da olsa kardiyak stres, idrar tutamama, tüy dökülmesi görülebilir. Hayvanlara düzenli olarak egzersiz yaptırılması ve hayvanların diet mamalarla beslenmesi obesite riskini engeller.

Operasyondan sonra tekrar kızgınlık gösteren hayvanlarda durumun, karın boşluğunda ovariumlardan bir parçanın kalma olasılığı ya da ovarium dışından kaynaklanan östrogen üretimine bağlı olabileceği düşünülmelidir.

DİKKAT ! Bu yazıda verilen bilgiler sadece tavsiye veya bilgilendirme amaçlıdır. Hiç bir zaman bir veteriner hekimi tavsiyesi niteliği taşımaz, veteriner hekimi tavsiyesi yerine geçemez. Site içeriğinin tümü, her ne kadar özenle seçilmiş bilgilerden oluşsa da, site tasarımcısı, bilgi kaynakları, proje sorumlusu, editörler ve sitenin hazırlanması ve yayınında görev almış diğer tüm kişiler olarak, içeriğimizdeki bilgilerin kesin olarak doğru olduğunu iddia etmiyor, bir bölümü ya da tümü yanlış veya hatalı olabilecek içerik için kesinlikle sorumluluk kabul etmiyoruz. Evcil hayvanınızın sağlığı için, kesinlikle bir veteriner kliniğine giderek, veteriner hekiminden tavsiye ve bilgi almanız gerektiğini önemle hatırlatıyoruz. Gerek içerik sağlayıcımız, gerekse bizler, bu sitede verilen bilgilerin kullanımı sonucunda doğabilecek her türlü olumsuzluğun sorumluluğunu açıkça reddediyor, her ne şekilde olursa olsun, bu siteye giren herkesin, bu uyarıyı okumuş olduğunu kabul ediyoruz.

Kediler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir



İlgili Makaleler

Başa dön tuşu